İşte Ben...

17 Mart 2016 Perşembe

Gezdik Gördük - Şirince

Aslında biz gideli tam 1 sene oldu ama ben yazma tembeli bir insan olduğum için yazmadım paylaşmadım. O yüzden istedim ki bu yazı da burada dursun. Hiç sanmamakla birlikte belki gezi günlüğüm yazıları yazarım...

İzmir'e gitme fikri Gölyazı'ya kahvaltıya gittiğimizde çıktı. Ama saatin öğlen olması program yapmamış olduğumuzdan dolayı erteledik. Pazartesi gününden itibaren bir gözümüz hava durumunda bir gözümüz de İzmir de yaşayan arkadaşlarda hava durumunu takip ettik ve cuma günü kesin kararımızı verdik gitmeye. Hava parçalı bulutlu olacaktı. Bize yeterliydi bu kadarı :)





İlk iş kahvaltıya nereye gideceğimizi belirlemekti. Oy birliğiyle Şirince'ye karar verdik. Mekan olarak da yakala.co sitesinden Yorgo Restourant ı seçip hemen 4 kişilik kahvaltımızı aldık. Böylece gittiğimiz yerde arama derdimi olmayacaktı.

Pazar sabahı saat 6 da evden çıktık(en acıklı kısım burasıydı). Ben ki uykuyu çok severim zor kalktım yataktan. Hiç durmadan aç karnına gittik. Çünkü resimlere göre enfes bir kahvaltı bizi bekliyordu. Tahminimizden 1 saat kadar önce Şirince'ye vardık. Yaklaşık 5 saat sürdü. Mekana girip masamıza oturduk ve tabaklar geldikçe daha da acıkarak tamamlanmasını bekledik. O kadar acıkmışım ki masanın resmini çekemedim. Ama burada az çok belli oluyor.




Masada bana göre yok yoktu. Her şey hem taze hemde lezzetliydi. Domates reçeline özellikle bayıldım :) Bir de ne olduğunu anlamadığımız bir reçel vardı onu da sonradan öğrendik, bal kabağı reçeliymiş. Onun da tadı değişik geldi. Servis konusunda çok hızlılar. Çok kısa sürede masamız hazırdı biz yemeye başlamıştık bile. Bu gördüğünüz masadan neredeyse hiç birşey kalmadı... Silip süpürdük tamamını. Fiyat olarak da bence çok uygundu. Bu kahvaltının bedeli 55,60 TL oldu. 4 kişiye yetti de arttı. bile.


Kahvaltının ardından köyde bir tur attık. Her tezgahta papatya taçlar satılıyordu, herkeste olduğu için almadım ama içimde kalmadı değil :) Başka sefere artık. 
Esnaf çok sıcakkanlı. Şirince'nin şarapları ünlüymüş duymamıştım daha önce. Eğer kullanıyorsanız birçok yerde tadına bakmanız mümkün. Biz denemedik ama çok fazla deneyen vardı. Köy çarşısının içinden geçip kilisenin olduğu yere geldik. Çok bakımsızdı. Bu kadar çok turist ağırlayan bir yerde restore edilmesi gerekirdi gibi düşündüm ama tabii ki sebebi vardır, araştırmak lazım. Ordan çıktığımızda 350 yıllık şarap mahzenine girdik. Duvarda sloganlar yazıyordu :) Bir sürü kişi bir sürü şey yazmış çoğu çok eğlenceli. 


Şirince turu bittikten sonra sıra Efes Antik Kent'e geldi. O da bir sonraki yazının konusu olsun :) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder